18 Kasım 2015 Çarşamba

"Aylin Ergil Özizmir ile mezuniyet sonrası iş başvuru süreci ile ilgili sorulara yanıt bulduk"

26 Ekim 2015 tarihli Women in Business Life dersinde Flama Recruitment International firması ortağı ve aynı zamanda Fakültemiz 2000 yılı mezunu da olan Sayın Aylin Ergil Özizmir’i konuk ettik. Kendisinden uzmanı olduğu kariyer danışmanlığı konusunda tavsiyeler aldık. Dersi alan öğrenci arkadaşlarımızın da derse yüksek katılımıyla özgeçmiş hazırlama, işe alım süreci, mülakat teknikleri gibi pek çok konuda bilgiler edindik.

Aylin Ergil Özizmir’in yaklaşık 16 yıldır işe alım süreçlerinde görüşmeler yaptığını bilmekteyiz. Bu açıdan bakıldığında çok değerli tecrübeleriyle mezun adaylarına yönelik, bizleri rakiplerimizden bir adım öne taşıyacak bilgiler paylaştığını söyleyebiliriz. Kendisi özgeçmişte içeriğin çok önemli olduğundan, güçlü yönlerimizi kolayca görünür bir şekilde sunmamız ve vurgulamamız gerektiğinden bahsederken  mutlaka biz İşletme Fakültelilerin CV’lerinin ilk sayfalarında bu ayrıcalıklı yönümüzü belirtmemizin gerekliliğinin altını çizdi.  Bunun yanı sıra, bizlere ikinci önemli nokta olarak ortalamanın önemi olduğunu özellikle finans, muhasabe gibi bölümlerde kariyer hedefliyorsak iyi bir ortalamanın rakiplerden ayrılmak için çok etkili ve dikkat edilen bir husus olduğunu dile getirdi.

CV hazırlama konusunda da CV’lerin yeni mezun bir aday için maksimum 2 sayfa olması gerektiğini, ortalamamızı, bölümümüzü, yaptığımız stajları, yabancı dil bilgimizi, 1 günden uzun süren eğitimlerimizi, hobilerimizi, katıldığımız okul kulüpleri aktivitelerini kronolojik bir şekilde  yazmamızın iyi olacağını belirtti.

Mülakat konusuna geldiğimizde ise, mülakat çeşitleri hakkında bilgi aldık. Mülakata giderken başvurduğumuz şirket hakkında ayrıntılı bilgi edinmemiz gerektiğini ve başvurduğumuz işle ilgili istekliliğimizi göstermemizin önemli olduğunu belirtti. Bu konuyla ilgili Aylin Hanım; "Mülakattan korkmayın. İşe girmeyi ne kadar çok istiyorsanız, karşı taraf da sizi işe almayı o kadar çok ister." dedi. Tüm bunlara ek olarak, mülakatta sorulara dürüst bir şekilde cevap verilmesi gerektiğini, kıyafete özen gösterilmesinin önemli olduğunu (siyah ya da lacivert renklerin tercih edilebileceği), çanta olarak evrakların sığabileceği büyüklükte bir çanta tercih edilebileceğini, erkekler için saç ve sakal gibi konularda özenli olunması gerektiğini, mülakat yapılacağı yere zamanında varmamız gerektiğini vurguladı.

Hepimizin çok keyif aldığı sıcak ve bilgilendirici bu söyleşi ile aklımızdaki mezuniyet sonrası iş başvuru süreci ile ilgili sorulara yanıt bulduk. Bize vakit ayırıp bu değerli bilgileri sunduğu için Aylin Hanım'a çok teşekkür ediyoruz.

Yazıyı Hazırlayanlar: Buse Kaya, Hande Şenşatır, İnan Gidiş, Merve Aykut, Mesut Kaya, Nail Can Albayrak  (2015-2016 Güz dönemi "İş Yaşamında Kadın" dersi öğrencileri, İşletme Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi)

İş Yaşamı Bir Dans Pisti Gibidir

19 Ekim 2015 tarihinde "Woman in Business Life" dersimizde Işın Yılmaz'ı konuk ettik. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)nın ilk Meclis Başkan Vekili Işın Yılmaz, Egikad Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve İzmirli tekstil mühendisi Işın hanım aynı zamanda 18 yıldır eşiyle birlikte Mergü Tekstil’de  ortak olarak çalışmaktadır. Işın Yılmaz’ın firmadaki görev alanı ise araştırma, geliştirme, pazarlama ve genel koordinasyondur.                                                                               

Işın Hanım söyleşimizde  kararlı, gerçekçi ve samimi tavırlarıyla dikkatleri hemen üzerinde topladı. Konuşmaya, geldiği noktaya kadar olan basamaklardan tavsiyeler vererek başladı. Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisiliğini bitirdikten sonra Manisa Safir Tekstilde Modelhane Şefi olarak iş hayatına başlayan Işın Hanım zorlayıcı iş unsurlarından bahsetti. Burada çalıştığı süreyi anlatması bizlere "sabırlı ve iş ahlakına sahip olmanın" önemini fark ettirdi.
Yazıyı Hazırlayanlar: Buğra Avcı, Ecem Özdemir, Gizem Atlı, Hande Özcan, İrfan Kaya, Ömer Şakrak (2015-2016 Güz dönemi "İş Yaşamında Kadın" dersi öğrencileri, İşletme Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi)

Daha sonra Yaşar Holding Yuteks firmasında Kalite kontrol Müdürü olarak 5 yıl çalıştıktan sonra hazır giyim konfeksiyon üretimi alanına yönelen Işın Hanım bizlere iyi bir girişimcilik hikayesiyle  başka bir pencere açtı. Girişimcilik sektöründe ‘sürdürülebilirlik’ kavramının altını çizerek planlı adım atmamız için uyarılar yaptı. İş hayatnda farklı pozisyonlarda rol oynayan Işın Yılmaz pazarda eğitimli işçi bulamadıklarından yakındı. Yeni mezun adayları olan bizlere mücadele ruhu içinde olup yeni bir işte en az altı ay dayanmamız gerektiğini, basit iş sıfatlandırmalarıyla işleri küçümsememiz gerektiğini vurguladı. Işın Hanımın iş yaşamını dans pistine benzetip "Olayları negatiften pozitife çevirebilmelisiniz, bu kesinlikle sizin dayanma gücünüzle doğru orantılı. İş hayatına yeni bir başlangıç yapacaksanız, güçlüklerle büyüyeceksiniz. Acı çekmek ve pişmek bunlar hayatın doğası. Dans öğrenmek gibi, dans etmeyi bilmeyip piste çıkarsan ayağına basarlar önce ve çok acır; fakat sonra alışırsınız ama siz doğru zamanda ayağınızı çekmeyi bilmelisiniz" sözleri zihnimize kazındı.   
Dünya markalarına hizmet eden MERGÜ tekstil firması yöneticisi olarak konuşmasına devam eden Işın Hanım söyleşimize duyarsız tüketicilerden dem vurarak devam etti.Ucuz olan hiçbir şeye itibar etmemiz gerektiğini ,değerinin altında olan ürün ya göründüğü gibi değil ya da arkasında kaybolan emekler olduğunu söyleyerek güçlü iş ahlakını tekrar gözler önüne sundu.     
Vaktin nasıl geçtiğini anlamadan sonuna geldiğimiz bu söyleşide  kendimize daima yatırım yapıp, farkındalıklarımızı arttırıp kendimizi tartmamızı önerdi. Tek bir noktaya takılmadan değişen insan profilleriyle hedeflerimizi yenilememiz gerektiğini ve farklı yollardan edinimlerle hedeflere ulaşabileceğimizi öğrendik. Işın Hanım’a bize ışık tutan tecrübeleri ve tavsiyelerini paylaştığı için teşekkür ederiz.

1 Kasım 2015 Pazar

“Geleceğe Yatırımı Kalbinle ve Hislerinle Yap’’


10 Aralık 2015 tarihinde bu dönemin ilk “Women in Business Life” dersinde Gülay Ayışığı Yontar’ı konuk ettik. Gülay Hanım yedi çocuklu, orta gelirli bir ailenin en küçük bireyi olup, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunudur. Şu an İzmir’de bir psikolojik danışmanlık merkezinde çalışmalarını sürdürmektedir. 
Söyleşimize Gülay Hanım’ın şaşırtıcı sorusu ile başladık: “Bir bardak olsanız, nasıl bir bardak olurdunuz?” Başlangıçta çoğumuza tuhaf bir soru gibi gelse de cevapları birer birer vermeye başladığımızda ilginç ve doğru tespitler ortaya çıktı. Kimimiz kendini kadeh kimimiz ise su bardağı olarak düşündü. Çeşit çeşit bardaklara kendimizi benzetirken ve neden o bardağa benzediğimizi düşündüğümüzü açıklamaya çalışırken hepimiz kendimize dair beklediğimizin öteside bir farkındalık yaşadık.
Daha sonrasında, Gülay Hanım hepimizin en büyük kaygılarından olan “zaman” kavramı üzerine konuşmasına devam etti. Hepimizin hafızalarına kazınan cümle ise “Henüz değil” idi. “Henüz değil” cümlesini duyduğumuzda aklımıza ilk gelenin ne olduğunu sordu. Sohbetin devamında aslında bu cümlenin olumsuz bir ifade olmadığını; çünkü “Henüz değil”in aslında hepimiz için geleceğimize dair “fırsatları” ifade etmesi gerektiğini öğrendik.   
Gülay Hanım, kariyer yolculuğunu anlatarak konuşmasına devam etti. Her üniversite mezunu gibi ilk işini ararken ne kadar zorlandığını ve zaman zaman ümitsizliğe kapıldığını paylaştı bizlerle ve “kendini tanımanın önemi”nden bahsetti. Daha sonrasında “Her zaman bir seçeneğiniz var unutmayın”, “Hayatta durmamak, hareket etmek, esneklik önemli”, “Herşey sizin elinizde”, “Her işin kendine göre zorlukları var ama yaptığınız işi aşkla yapın, severek yapın”, “Hislerinize güvenin” gibi cümlelerle biz üniversite öğrencilerinin geleceğe dair motivasyonunu yükseltti. Yaşam hikayesini bizlerle paylaşırken hayatında olan bütün iniş-çıkışlarını, başarı ve başarısızlıklarını açık yüreklilikle bizlere aktardı. Örneğin, 1999 depreminin hayatının dönüm noktası olduğunu paylaştı bizlerle çünkü birçok küçük yüreğin yardımına koşmuş o dönemde. Hayalinin kendi danışmanlık şirketini açmak olduğunu söyledi ve hedefi doğrultusunda yaşadığı zorlu yılları tek tek anlattı. Kendisine “Henüz değil” dediği ama durmadan zaman zaman risk alarak denemeye devam ettiği deneyimlerinden birer birer bahsetti. Başarısızlıklardan korkmamamız gerektiğini, hepsinin aslında bizi zenginleştiren deneyimler olduğunun altını önemle çizdi. Hepimiz bu konuşmadan kendimize farklı dersler çıkardık.  O anlattıkça kendi hayatımızdaki her iniş ve çıkışa anlamlar yüklemeye başladık.
Son olarak ise hepimize geleceğe yatırımımızı kalbimizle ve hislerimizle yapmamızı önerdi. Kalbimizle yaptığımız her işi başarabileceğimizi ve asla keşke demeyeceğimizi söyledi. Kendisine bize zaman ayırdığı ve hayat tecrübelerini paylaştığı için bu yazı ile tekrar çok teşekkür ediyoruz ve ne yaparsak yapalım Gülay Hanım’ın da dediği gibi kalbimizi dinlemeyi unutmuyoruz.

Yazıyı Hazırlayanlar: Batuhan Alaçam, Mustafa Büyükbayram, Öykü Kamak, Öykü Ayaz, Tuğçe Acar, Uğur Deniz Gödüç (2015-2016 Güz dönemi "İş Yaşamında Kadın" dersi öğrencileri, İşletme Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi)